Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Lideri Kazım Ergün, 2023 yılında geçerli olacak minimum fiyatın net 8 bin 506 lira olarak belirlendiğini anımsattı. Yeni sayıyla taban fiyata ocak ayına nazaran yüzde 100, temmuz ayına nazaran ise yüzde 54,5 artış yapıldığına dikkati çeken Ergün, şöyle konuştu:

“Memnuniyetle karşıladığımız bu artışın çalışanlara güzel olmasını diliyoruz. Hükümetten bu oranlardaki bir artışı emekli aylıkları için de yapmasını istiyoruz. Emeklilerin buna çok muhtaçlığı var. Zira bugün en düşük emekli aylığının taban fiyat karşısında küçüldüğü bir tablo ile karşı karşıyayız. 2002’de net minimum fiyat 184 lirayken, en düşük emekli aylığı 252 liraydı. Yani en düşük emekli aylığı bile taban fiyatın üzerindeydi. Bu yıllar içerisinde en düşük emekli aylığı ile minimum fiyatın eşit olduğun bir tabloya dönüştü. 2016’da en düşük emekli aylığının 1242 lira, minimum fiyatın ise 1300 lira olmasıyla tablo taban fiyat lehine değişti. Sonraki yıllarda da minimum fiyat en düşük emekli aylığının daima üzerinde oldu.”

2000’den sonra emekli olanlar için intibak talebi

Son artışla taban fiyatın 8 bin 506 liraya yükselmesine karşın en düşük emekli aylığının 3 bin 500 lirada kaldığına dikkati çeken Ergün, şöyle devam etti:

“Bu tablonun ortaya çıkmasının temel iki sebebi var. Bunlardan birincisi, taban emekli aylığı hesaplama sisteminin değiştirilmesi. İkincisi ise taban fiyata enflasyonun bir oldukça üzerinde yapılan artışlardır. Milyonlarca emekli, en düşük emekli aylığı olan 3 bin 500 lira alıyor. Taban fiyatın bile düşük bulunduğu bir ortamda, milyonlarca emekli, minimum fiyat sayısının yaklaşık yarısına bir ay geçinmek durumunda kalıyor. Bunu gidermek için öncelikle emekli aylıklarına minimum fiyat düzeyi ve artış oranı dikkate alınarak artırım yapılmalı, akabinde da 2000 yılından sonra emekli olanların aylıklarını yükseltecek bir intibak düzenlemesi hayata geçirilmeli.”

Ergün, İşsizlik Sigortası ile Toplumsal Sigortalar ve Genel Sıhhat Sigortası kanunlarının getirdiği aylık hesaplanma sisteminin emeklilerin aleyhine işlediğini belirterek, bunun giderilmesi için norm ve standart birliğini temel alan yeni bir sigorta mevzuatına muhtaçlık duyulduğunu söyledi.