Türkiye’nin toplam ihracatına aralıksız katkı veren armatür bölümü yeni periyot amaçlara yelken açtı. Kesimde yaşanan gelişmeler, 2022 değerlendirmesi, 2023 ve sonrası kesimin ve Türk ihracatçısının gelecek vizyonu düzenlenen basın toplantısıyla duyuruldu. Geçtiğimiz yılı 3,5 milyar dolar ihracatla kapatan üretim odaklı dalın, 2022 yılı Ocak-Kasım periyodu ihracatı bir evvelki yıla nazaran yüzde 9 artışla 3 milyar 656 milyon dolara ulaştı.

Yıl sonunda 4 milyar dolara yaklaşan bir ihracat beklediklerini aktaran Armatür, Valf, Musluk, Tesisat Ekipmanları ve Vana Sanayicileri Derneği (ARMATÜR) İdare Heyeti Lideri Gökhan Turhan, 2023 yılında bölüm ihracatının 5 milyar doları aşmasını öngördüklerini söz etti.

“Kapasitelerde düşüşler gerçekleşti”

İhracat performansının düşmeye ve sürat kaybetmeye başladığını söyleyen Turhan, “İhracatın önünü açacak yeni enstrümanlara, yeni sistemlere ve yeni sanayi siyasetlerine muhtaçlık var. Artık var olan sistemle gelinebilecek noktaya geldik. Var olan yapılar ve sistemlerle ihracatımızı hedeflediğimiz noktalara taşımak çok güç duruyor. Dünyadaki ve bilhassa Avrupa ana ihraç bölgemizde hissedilen resesyonla birlikte kapasitelerde düşüşler gerçekleşti. İhracat gayelerine ulaşmanın artık değerli aksiyonlarla gerçekleşebileceğini görüyoruz.” dedi.

“Sektörün toplam büyüklüğü 10 milyar doları aştı”

Özellikle çok yüksek dış ticaret açığı verilen ülkelerle ikili ticari bağların tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söz eden Turhan, Türki Cumhuriyetleriyle, Ortadoğu ve Afrika ülkeleriyle, Avrupa ve ABD ile ticareti süratle artıracak yeni açılımlara yönelmek gerektiğini kaydetti. Firmaların mevcut durumda önemli problemlerle boğuştuğunu belirten Turhan, hammadde fiyatlarında yükselme, maliyet artışları, güç maliyetlerindeki artışlar, döviz kurundaki belirsizlikler, ihracatçının ve üretici firmaların bu artışlar nispetinde finansa ulaşımının gerçekleşmediğini, üretici ve ihracatçı firmaların finansman noktasında önemli dayanağa muhtaçlıkları olduğunu belirtti.

Türkiye armatür kesiminin toplam büyüklüğünün 5,5 milyar doları bulduğunu, ithalatın da dahil olmasıyla 10 milyar doları aştığını söyleyen Turhan, “Hedefimiz, her bir üye firmamızın yapılan proje ve faaliyetlerden azamî faydayı sağlaması ve her firmamızın daha katma kıymetli üretim ile sürdürülebilir ihracat artışını sağlamak” dedi.

“Elini taşın altına koyan üretici firmalarımıza öncelik verilmeli”

Toplu konut projelerinde, tüm tedarik edilen materyallerde ve armatürlerde yüzde 100 yerli ve ulusal kaidesi getirilmesi gerektiğini vurgulayan Gökhan Turhan, “Ülkemizin kıymet yaratan firmalarına öncelik verilmeli ve müspet ayrımcılık yapılmalıdır. Elini taşın altına koyan üretici firmalarımıza öncelik verilmelidir. Böylece ulusal projelerimiz çok daha mana kazanacaktır” tabirlerini kullandı.

“Yeni yatırıma arsa-arazi engeli”

Türkiye’de yatırım ortamına en büyük mahzurların fabrika inşaat maliyetleri ve bilhassa de arsa-arazi maliyetleri olduğunu belirten Turhan, “Alt yapısı hazır, ulaşım ve çalışan bulmada zorlanmadığımız, arazinin devlet tarafından temin edildiği yerlere muhtaçlık var. Yere ve binaya o kadar para ayırmamalı, sermayemiz direkt teknolojiye ve çalışanlara gitmelidir. Endüstricinin arazi ve bina probleminin çözülmesi için devletimizin takviyesi ile TOKİ ile iş birliği yapılabilir ve buna benzeri projeler üretilerek kapasitelerimizin büyümesine imkan sağlanabilir” dedi.

“Rusya, Türkiye için bir fırsat oluşturuyor”

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar üzere güç zengini ülkelerden değerli yatırım haberlerinin gelmeye başladığını söyleyen Turhan, “Türkiye, coğrafyada en fazla sorun yaşadığı ülkelerden biri olan Mısır ile diplomatik ilgi kurmak için adımlar atılıyor. Bunun sonucu olarak örneğin Mısır’da kendi bölümünün lokomotifi sayılan Türk şirketlerden değerli yatırımlar hayata geçmeye başladı. Biz de bu ülkede yatırım yapmak için heyecan duyuyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya-Ukrayna savaşı dünya siyasetinin olduğu kadar, global iktisadın de birinci unsuru durumunda olduğunu tabir eden Turhan, “Milyonlarca hatta milyarlarca dolarlık varlığını ziyanına satarak memleketler arası şirketlerin Rusya’dan çekilmesi, Türk şirketleri ve Türkiye için bir fırsat oluşturuyor. Memleketler arası şirketlerin yatırım yapabileceği, güçlü ülke pozisyonunda tek devlet Türkiye Cumhuriyetidir. Onların Türkiye’ye gelmesi için ikna çeşitleri yapılmalı. Bu mevzuda yeni stratejiler oluşturmak durumundayız” sözlerini kullandı.

“Tevkifat ve KDV oranları güncellenmeli”

Kangren haline gelen tevkifat ve KDV oranlarında güncellemeye gidilmesi gerektiğinin altını çizen Gökhan Turhan, “Vergi yükünün adil ve istikrarlı bir formda dağıtılması, faal kontrol düzenekleri geliştirilmesi hakikaten büyük bir değer taşımaktadır. Bu mevzularda Bakanlıklar nezdinde çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

Sektörün meselelerine da değinen Turhan, “Sektörde kullanılan hammadde üretiminin kâfi olmaması, bu bağlamda bilhassa daha değerliye ithal edilip daha ucuza ihraç edilen hurdaların ihracatının yasaklanması yahut kısıtlanması gerektiğini düşünüyoruz. Öbür bir sıkıntımız ise dalımızın çok bölünmüş durumda olması. İhracatımız 5 farklı birlik üzerinden geçiyor. Bölümümüzün yaptığı tüm ihracat faaliyetlerini tek bir birlik çatısı altına taşımak ve orada toplamak için çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.