Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mardin 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı’nda düzenlenen “Mardin Derik Ovası Sulaması”, “Midyat-Nusaybin Yolu”, “Ömerli ve Dargeçit Doğalgaz Verme” ile üretimi tamamlanan öteki projelerin toplu açılış merasimine katıldı.
Erdoğan, “Ülkemizin dört bir yanında Mardin’de de olduğu üzere petrol arama çalışmalarını hızlandırdık. Bugün 3 petrol kuyumuzun açılışını yapıyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mardin Havaalanı’nın isminin Mardin Aziz Sancar Havalimanı olarak değiştirileceğini açıkladı:
“Şimdi Mardin Havalimanı’na 3 milyon yolcu kapasiteli yeni bir terminal binası yaptık. Bugün gönlümden şöyle bir şey geçti, ‘Mardin Havalimanı’nın ismini Mardin Aziz Sancar Havalimanı olarak değiştirelim.’ dedik. Kabul edenler, kabul etmeyenler? İttifakla kabul edilmiştir. Mardin’in medarıiftiharı, Nobel ödüllü Profesör Hekim Aziz Sancar Hoca’mızın ismi bundan sonra Mardin’e girerken Mardin Havalimanı’nın gönderinde de görülecek; Mardin Profesör Hekim Aziz Sancar Havalimanı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 Yılı Merkezi İdare Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi İdare Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin, TBMM Genel Konseyi’nde kabul edildiğini anımsatarak şunları kaydetti:
“Cumhur İttifakı 325 oyla muhalefeti duman etti. Bu milletin evlatlarının canlarına göz dikerken kendi evlatlarını itimat ve şatafat içinde yaşatanların mide bulandırıcı riyakarlıklarını anlatmaya gerek bile duymuyorum. Aslında bunlara en hoş karşılığı evlatlarını terör örgütünün pençesinden kurtarmak isteyen Diyarbakır anneleri verdi. Bay Kemal, 6 yaşındaki çocuğunu konuşuyorsun. Bizim ciğerimiz yanıyor, o bir felaket, farklı bir mevzu. 10-14 yaşında Kandil’e kaçırılan o yavrular için bugüne kadar bir söz ettin mi? O terör örgütlerinin taciz ettiği o yavrularla ilgili bir cümle kullandın mı? Diyarbakır annelerini ziyaret ettin mi? Onlarla helalleştin mi? Ah cambaz ah. Ne diyor? ‘Helalleşmeye geldim.’ Nereye? Şayet helalleşmeye gideceksen Diyarbakır’a git, Diyarbakır’a. Oradaki annelerle helalleş. Fakat sen kiminle dirsek temasındasın? HDP’yle. HDP ne iş yapıyor? Kandil ile birlikte iş tutuyor. Kandil’e karşı senin ciğerin yok, ciğerin. Bir laf edemezsin. Azimle inançla dirayetle yürüttükleri çabayla evlatlarını birer birer terör örgütünden kurtaran Diyarbakır annelerini ben Mardin’in bu mükemmel meydanından selamlıyorum.”
‘Henüz biten bir yargı süreci, gelen bir yasak yok’
Kim ne derse desin kendi gündemlerinde eser, hizmet ve yatırım olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefette ne var, tam takır. Yaklaşık yarım asırlık siyasi hayatımızın her gününü bu gündemle, bu çabayla geçirdik. Vesayetin karşısına dikilirken de darbecilere meydan okurken de, global siyasi ve ekonomik tetikçilere eyvallah etmezken de yalnızca Allah’a güvendik, yalnızca millete yaslandık. Gücümüzü sizden aldık.” diye konuştu.
Attıkları her adımda, hayata geçirdikleri her projede samimi olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Şimdi son günlerde bir mahkeme kararı üzerinden kopartılan fırtınanın gerisinde de tıpkı faşist zihniyet var. Aslında bu tartışmanın ne bizimle ne şahsımla ne milletimizle bir ilgisi yok. Zira bahis bir şahsın, yargıçlara hakaret ettiği teziyle aldığı mahkumiyet kararından ibarettir. Ortada ne bir siyasi tartışma ne bir fikir hengamesi ne bir hizmet gayreti mevcuttur. Mahkeme kararının açıklanmasının akabinde söylenenlere, yazılıp, çizilenlere baktığımızda bir taraftan gülüyor, bir taraftan üzülüyoruz. Palavra yanlış bir sürü lafın, nasıl argümanlı ve emin bir formda söz edildiğini gördükçe gülüyoruz. Birilerinin kendi iç kavgalarını, Bizansvari taht oyunlarını bizim üzerimizden yürütmenin peşinden koştuğunu gördükçe de üzülüyoruz.”
‘Mahkeme kararını tanımama hakkı vermez’
Karşılarındaki tablonun pek net olduğunu da belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın 138’inci hususuna nazaran yargıçların misyonlarını bağımsız olarak, kanuna ve hukuka uygun halde yaptıklarını lisana getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her vakit söylediğimiz üzere mahkemelerin verdiği her kararları beğenmek mecburiyetinde değiliz. Bizim de eleştirdiğimiz, hem de en sert formda eleştirdiğimiz pek çok mahkeme kararı da olmuştur. Ancak bu kimseye, yargıçlara hakaret etme, mahkeme kararlarını tanımama hakkı vermez.” diye konuştu.
“Bizim demokrasiye, siyasetin yasal formüllerle yapılmasına olan bağlılığımızı kimse sorgulayamaz” tabirini kullanan Erdoğan, hayatlarının yasaklarla uğraşla geçtiğini ve tahlili ebediyen millette bulduklarını bildirdi.
‘Bugün yapay gündemler üzerinden tıpkı hesabı yapıyorlar’
Bugün de yaklaşan seçimler için kendilerine milletin önünde projelerini yarıştırabilecekleri bir rakip aradıklarını tabir eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Cumhur İttifakı olarak aylardır bunun davetini yapıyoruz, buna karşılık kendilerine ‘altılı masa’ diyen lakin yanındaki, yöresindekilerle kaç tane oldukları meçhul olan muhalefet cenahı, karşımıza bir isim çıkaramadı. Masadaki herkesin başında bir diğer hesabın, bir diğer niyetin olduğu cümle alemin malumudur. Artık birileri bir mahkeme kararını mazeret ederek masanın içindeki hesaplaşmayı bizim üzerimizden kendi lehine çevirmeye çalışıyor. Bunun ismi tek parti faşizmi fakat biz bunu yutmayız. Bu tek parti faşizmi artığı zihniyetin, milletimizi kendinden tiksindiren riyakarlığı tam olarak işte budur. Mertçe ortaya çıkıp uğraş etmek yerine daima oburlarının sırtından iktidar düşü görme hastalığından bir türlü kurtulamadılar. Dün darbeciler, vesayetçiler üzerinden ulusal iradenin gerisinden dolanıyorlardı, bugün yapay gündemler üzerinden tıpkı hesabı yapıyorlar. Halbuki ortada şimdi biten bir yargı süreci de gelen bir yasak da yok. Daha bu karar evvel istinafa akabinde Yargıtaya gidecek. Şayet mahkemenin verdiği kararın eksiği varsa, yanılgısı varsa zati oralarda gerekli düzenlemeler yapılabilir. Buradaki asıl çarpıklık yargıyla ilgili bir sürecin altılı masanın kendi içindeki siyasi çekişmelerinin mezesi haline getirilmeye çalışılmasıdır. Bizi de birebir oyuna alet etmeye kalkıyorlar. Kusura bakmasınlar. Biz bu oyunun içerisinde yer almadık, yer almayacağız. Artık ben Mardin’den bir sefer daha tekrarlıyorum, bizim için Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı değerli değil. Cumhur İttifakı adayını açıklamış, meydanlarda işte ortada, gümbür gümbür kelamını söylüyor. Avara kasnak üzere toplanıp dağılmaktan öteki iş yapmayan altılı masa ve ortakları, birbirine çalım atmakla uğraşacaklarına yürekleri yetiyorsa çıkıp adaylarını ilan etsinler. Ahmet, Mehmet, Ali, Veli, Ayşe, Fatma fark etmez, kâfi ki çıksınlar, çamura yatmadan ‘Bizim adayımız şudur’ deme hamasetini göstersinler. Biz de meydanda kiminle kapışacağımızı, kiminle vizyon yarıştıracağımızı, kiminle program, proje rekabetine gireceğimizi bilelim. Ne 2014 ne 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde karşımıza çıkardıkları adaylar bu türlü bir hava oluşturabildi.”
News
