Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lideri Mustafa Gültepe, son 2 aydır tek rakamlı olarak büyüme sayıları ile karşılaştıklarını belirterek, en büyük pazarları olan Avrupa pazarında yaşanan resesyonun bu durumda tesirli olduğunu söyledi.

2022 son çeyreği ve 2023 yılının birinci çeyreğinin sıkıntı geçebileceğini aktaran Gültepe, “Bizim maksadımız 2023 yılında birinci 6 ayında olmasa bile ikinci 6 altı ayında Türkiye ihracatını yüzde 10 büyütmek. 2022 yılı başında ortaya konulan 250 milyar dolarlık gayesine Türkiye Cumhuriyeti ihracatçısı olarak ulaştık. 12 aylık ihracatın 252 milyar dolar civarında olacağını iddia ediyoruz.” diye konuştu.

Resesyon tehdidinin arttığını vurgulayan Gültepe, “Dünyanın farklı pazarlarına girme noktasında TİM’in içinde bulunan kesim ve birliklerle bir arada ticari heyetlerle tartı veriyoruz. Ticaret Bakanlığının ortaya koymuş olduğu uzak pazarlar gayeleri doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz Türkiye’nin çok fazla hisse almadığı pazarlarla ilgili çalışmalara başladık. Bu hafta içinde Güney Kore’ye, ocak ayı sonu prestijiyle Venezuela’ya gideceğiz. Bilhassa Kuzey ve Güney Amerika’yı amaç pazarlar haline getirdik. Eyalet eyalet gezip oradaki mevcut pazarlarımızı üste hakikat çıkarmak için elimizden geleni yapacağız” değerlendirmesinde bulundu.

Gültepe, parite değişiminden ötürü ihracatçının önemli zorluklar yaşadığını anlatarak, “2021 avro dolar paritesi ortalamasının 1,15 civarında olduğunu biliyoruz. 2022 yılında parite gitgide aşağıya düştü. Parite değişiminin Türkiye’nin ihracatına tesiri 10 ayda 12 milyar dolar oldu. Aslında şu anda biz 264- 265 milyar doları konuşan bir Türkiye’den bahsedecektik. Kayıpla bir arada rekabetçiliğimiz düştü. Avronun dolara karşı kıymet kazanması bizi başka ülkelere nazaran daha avantajlı hale getirir” tabirlerini kullandı.

“Rekabeti kaybederiz”

Asgari fiyat konusuna da değinen Gültepe, komitenin çalışmalarını sürdürdüğünü hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Her iki tarafın da mutlu olacağı bir sonucun çıkmasını umuyoruz. Enflasyonun yüksek olduğu yerlerde beklenti de yüksek oluyor. 2022 yılında bunu yaşadık. Ocak ve temmuzda iki artırım verildi. Fiyat verenler ve satanlar çok hassas olmalı. Vererek ve fiyatları yükselterek bir yere gidemeyiz. Kurun da enflasyon kadar artması gerektiğini düşünüyoruz. Enflasyon artarken kur tıpkı kalırsa Türkiye rekabetçiliğini kaybeder. Mevcut pazarlarda aşağı yanlışsız bir gerileme başlar. (Asgari ücret) 2023 yılında şayet üretici ve ihracatçı 500-600 dolar üzere sayılarla karşılaşırsa rekabetçiliğimizi çok daha fazla kaybederiz. 2023 yılında ortaya koyduğumuz 275 milyar dolar ihracat amacımızı yakalama bahtımız kalmaz.”