Türkiye’nin 1,5 milyar euroluk ihracat hacmiyle rüzgar gücü tedarik zincirinde Avrupa’nın en sağlam ortağı olduğuna dikkati çeken Erden, Türkiye’nin rüzgar gücü konseyi gücünde 10 bin megavat eşiğinin 2021’de aşılmasının değerli bir kilometre taşı olduğuna işaret etti. Erden, şöyle konuştu: “Geçen yılı sanayi yılı olarak ilan etmiştik. 2022 yılı ise rüzgar şurası gücünde 12 bin megavat düzeyine çok yaklaşıldığı bir yıl oldu. Türkiye rüzgar bölümü açısından arka arda üretim rekorlarının geldiği ve gün bazında rüzgar kaynaklı üretimin yüzde 25-27 düzeylerine kadar çıktığı bir yıl olması rüzgar gücünün ehemmiyetini ortaya koydu. Salgın sonrası devirde güç arz güvenliğinin dünya gündeminin en değerli başlıklarından biri haline geleceğini öngörüyorduk. Bu türlü bir perspektifle, Türkiye rüzgar endüstrisini hem dünya standartlarındaki üretim kabiliyetleri, hem yetişmiş insan kaynağı hem de ülkemizin coğrafik pozisyonundan kaynaklı lojistik ve maliyet avantajları açılarından gündeme taşımak bizim de temel önceliğimiz oldu.”

Yılda en az 3 gigavat rüzgar gücü suramı mümkün

Erden, 3,6 milyar euro yatırımla yılda 3 gigavatlık rüzgar gücü santrali kurulumunun yapılabileceğini söyledi.

2022’nin rüzgar gücünden elektrik üretiminde “rekorların yılı” olduğunu lisana getiren Erden, şunları kaydetti: “2023’te önceliğimiz endüstriyle birlikte güçlü yatırım konusu olacak. Cumhuriyetimizin 100. yılını rüzgar endüstrisi için yatırım yılı ilan ediyoruz. Çok önemli bir rüzgar yatırım potansiyelimiz var. Toplamda 200 bin megavata yakın potansiyeli olan ülkede hala 11 bin 640 megavat düzeyinde bulunmak bizi bu alanda daha fazla uzaklık kat etmek için hırslandırıyor. Her yıl ülkemizde üretilen elektriğin yaklaşık 33 teravatsaati rüzgardan geliyor. Geçen yıl 1700 megavat civarında yeni konseyi gücü ülkemize kazandırdık lakin potansiyelimiz dikkate alındığında dalımız yılda en az 3 gigavat yeni konseyi gücü gerçekleştirecek kabiliyettedir. 2023 amacımız yatırımların önünü daha da açacak ve yatırımları hızlandıracak bahislere odaklanmak ve Avrupa’ya ‘tedarik zincirinde en sağlam ortağınız Türkiye’dir’ iletisini vurgulamak olacak.”​​​​​​​

Erden, güç depolama, hidrojen ve deniz üstü rüzgar üzere yeni alanların, dal ajandasının kıymetli hususları olduğunu söyledi.

Çok sayıda lisans müracaat var

Enerji depolamada rüzgarda çok sayıda lisans başvurusu olduğuna işaret eden Erden, şunları kaydetti:

“Önümüzdeki yıllarda süratli biçimde yatırımlara husus olacağına inandığımız güç depolama projeleri yalnızca rüzgarı değil tüm yenilenebilir güç dalını büyütecek alan olacak. Hidrojen ve deniz üstü rüzgar mevzularının gelecek yıl gündemimizde kıymetli yer tutacağını düşünüyoruz. 2023’te bu alanlarda birtakım yatırım planlamalarının duyurulacağını öngörüyoruz. Yakın vakitte Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanlığının açıklamasını beklediğimiz Ulusal Güç Strateji Dokümanı’nda belirtilecek uzun vadeli maksatlar bu alanlarda yapılacak. TÜREB olarak açıklanacak dokümana büyük kıymet veriyor ve yüksek oranda yenilenebilir gayesi belirlenmesini kuvvetle destekliyoruz.”