Emek ağır ardışık planlama yaklaşımının yerini eş zamanlılık ve sürat odağında gelişen teknolojilerin öne çıktığı bir dijital tedarik ağ yapısına bırakmaya başladığını lisana getiren Fazilet Erkul, firmaların tedarikçi, satıcı ve lojistik ortakları ile kurdukları eş vakitli planlama ekosistemlerinin çok değerli rekabet avantajları sağladığına dikkat çekti. Yeni jenerasyon teknolojilerin tedarik zinciri idaresinin baştan sona tekrar kurgulanmasına imkan tanıdığını söyleyen Türkiye merkezli küresel yeni kuşak teknoloji şirketi Cerebrum Tech Kurucusu ve İdare Konseyi Lideri Dr. Fazilet Erkul, “Tedarik zinciri bilgi ağır ve analitik bir süreç. Tedarik zincirinde karşılaşılabilecek temel riskler; tedarikçi kaynaklı, üretici arzı ve talep kaynaklı, lojistik ve çevresel faktörler olabilir. Yapay zekanın, daha gerçek olarak insanların yapay zeka kullanımı marifetinin gelişmesi ile yanılgıları azaltmak, maliyetleri düşürmek ve karar alma sistemlerini hızlandırmak ismine tedarik zinciri süreçlerinde dijital bir dönüşüm sürat kazanıyor” değerlendirmesini yaptı.

Dijitalleşme 3 yılda yüzde 25’e ulaşacak

Gartner’ın açıkladığı tahlile nazaran tüm dünyada şirketlerin tedarik zinciri idaresinde dijital teknolojileri kullanım oranı 2026 yılında yüzde 25’e ulaşacak. Yeni kuşak dijital teknolojilerin kullanım alanlarının her geçen gün daha da genişlediğini belirten Dr. Fazilet Erkul, “Lojistik teknolojileri, depo idaresi, navlun yüklerini taşıma kapasitesi ile eşleştirme, uygun maliyetli rotalama gibisi uygulamalar ile uzak aralıklı tedarik zincirleri optimize edilebiliyor” sözlerini kullandı. Tanıma teknolojilerinde son yıllarda yaşanan süratli ilerleme yapay zeka takviyesi ile birleşerek çalışanların çok karmaşık üretim evrelerini yanılgı yapmadan tamamlamasına, verimlilikte artışa ve kalite denetim süreçlerinin güzelleşmesine imkan sağladığını da kaydetti.

Dijital ikizler sürecin optimizasyonunu sağlıyor

Firmaların tedarikçiler, satıcılar ve lojistik ortakları ile eş vakitli planlama ekosistemleri oluşturmalarının kıymetinin arttığını vurgulayan Fazilet Erkul, “Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojileri üretim süreçlerinin dijital ikizlerinin oluşturulmasını, böylelikle eş vakitli olarak üretim tesisi planının, montaj ve istasyonların dizaynlarının simüle edilebilmesini sağlıyor. Bu formda üretim süreçleri optimizasyonu kolaylaşıyor” diye konuştu. Üç Boyutlu Simülasyonlar ve Metaverse uygulamaları ile de iş gücünün eğitimi, tasarım süreçleri ve eseri müşteriyle buluşturma süreçlerinin sürat kazandığından kelam etti. Gelişen 3D yazıcı teknolojileri ile şirketlerin her geçen gün epey geniş bir yedek modül, yarı mamul yahut mamul portföyünü üretebilme imkânı bulduğunu lisana getiren Erkul, “Bu formda çok sayıda ve uzak aralıktaki tedarikçiye bağımlı olmaktan kurtularak üretim süreçlerini kısaltabiliyorlar. Firmaların bu eş vakitli dijital ekosisteme ayak uydurması çok kıymetli. Lakin bu dönüşümün tek etapta bir seferde gerçekleşmesi güç. Öncelikli alanlar belirlenerek atılacak adımların tespit edilmesiyle her firma kendi ekosistemini oluşturabilir” halinde konuştu.