Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Lideri Nihat Çelik, yerli malı üretimine en büyük katkıyı veren kısmın küçük aile işletmeleri olduğunu belirterek, “Yerli malı üretiminin artırılması küçük aile işletmelerinin desteklenmesinden geçer.” tabirini kullandı.

Çelik, yazılı açıklamasında, 12-18 Aralık periyodunu kapsayan Tavır, Yatırım ve Yerli Malı Haftası’na ait değerlendirmede bulundu.

Son yıllarda dünyada yaşanan aksiliklerin besine erişimi zorlaştırdığına dikkati çeken Çelik, bu durumun yerli üretimin kıymetini bir defa daha ortaya çıkardığını bildirdi. Çelik, Türkiye’nin dünyada, zerzevat ve meyveyle kimi eserlerin üretiminde birinci olduğunu, çok sayıda tarım eserinde birinci sıralarda yer aldığını lakin gereğince üretim yapılamayan kimi stratejik eserlerin ithal edildiğini hatırlattı.

Yapısal problemler nedeniyle kullanılamayan ziraî potansiyelin tamamının kullanılması durumunda hem 85 milyon insanın hem de yakın coğrafyanın besin teminatının rahatlıkla sağlanacağını vurgulayan Çelik, yerli malı üretiminde küçük aile işletmelerinin değerine değindi.

Çelik, şunları kaydetti:

“Yerli malı üretiminin artırılması küçük aile işletmelerinin desteklenmesinden geçer. Zira yerli malı üretimini bu işletmeler sağlamaktadır. Küçük aile işletmeciliğine verilen dayanakların artırılması tarımdaki sürdürülebilirliğin en temel tahlillerinden biridir. Genç jenerasyonun tarımda kalması, kırsaldan kente göçün önlenmesi ve ziraî faaliyetin nesilden nesle aktarılması için küçük aile işletmeleri daha fazla desteklenmelidir.”

Çelik, yerli malı tüketim şuurunun oluşturulması için seferberlik başlatılması gerektiğini belirterek, küçükbaş hayvan et ve süt eserlerinin tüketimine de yük verilmesini dilek ettiklerini bildirdi.

Yerli üretime tartı vermenin yerli malı kullanımına yönelik şuur kazanmaktan geçtiğini vurgulayan Çelik, şu değerlendirmede bulundu:

“Yerli malı üretiminin önündeki manilerin kaldırılması üretim artışını sağlayacaktır. Önümüzdeki yıldan itibaren bilhassa girdi maliyetlerinin düşürülmesiyle birlikte üretimin artmasını ve sonuçta insanlarımızın daha fazla tüketime yönelmelerini bekliyoruz. Ayrıyeten yerli malı kullanırken tavırlı olmamız, savurganlıktan kaçınmamız, dinimizce de haram olan israftan uzak durmamız geleceğimiz ismine son derece ehemmiyet arz etmektedir.”