Güvenilir Eser Platformu’ndan yapılan açıklamaya nazaran, İstanbul Ticaret Borsası’nın, platformun takviyesiyle düzenlediği Borsa Meydanı’nda Bölümler Konuşuyor toplantılar serisinde bu ay beyaz et kesimi konuşuldu.

Geniş bir iştirakle gerçekleşen aktiflikte bölümün meselelerinin en kıymetlisinin uzman olmayanlar tarafından yayılan yanlış bilgiler olduğuna dikkat çekildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen İstanbul Ticaret Borsası Meclis Lideri Ahmet Bülent Kasap, kümes hayvancılığının endüstriyel bir kimliğe kavuşmasıyla, toplum sıhhati açısından değerinin arttığını belirtti.

Kasap, şunları kaydetti:

“1980’li yıllara kadar daha çok aile işletmeciliği formunda yapılan piliç yetiştiriciliği ve köy tavukçuluğu, bugün yerini dev tesislere bıraktı… Nüfusun da artmasıyla bu kesim devasa bir sanayi haline geldi. Halihazırda kırmızı etin en büyük alternatifi durumunda… Bugün beyaz et, protein kaynağı açısından tüm dünyada tercih ediliyor. Çünkü kişi başına düşen kanatlı et tüketimi de dünyada her geçen yıl artıyor. Bu açılardan bakıldığında stratejik bir dal olduğu açık olan beyaz et dalının problemlerini, mevzunun gerçek uzmanları lisana getirecekler.”

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Lideri Naci Kaplan da dalın Türkiye ve dünyadaki durumunun daima geliştiğine dikkati çekerek, “2000’lerin başında kişi başına yıllık beyaz et tüketimimiz 10 kilogramın altındayken bugün 20 kilogramı geçti. Lakin son 4 yıldır, tüketim artışı durdu. Bunun da en değerli nedenlerinden biri dal hakkındaki yanlış bilgiler. Bu mevzuya devletimiz el atmalı.” sözlerini kullandı.

Sektör temsilcileri olarak bu tarafta kendilerinin yapacakları teşebbüslerin kâfi etkiyi göstermeyeceğini lisana getiren Kaplan, “Bakanlıkların yapacağı kamu spotları ise halkımızı aydınlatacak ve mevzuyla ilgili temelsiz bilgilere dayalı yanlış algıları yok edecektir. Ayrıyeten bu mevzuda bir bilim konseyi da oluşturulmalı” dedi.

Naci Kaplan, dalın damızlık ve yem ham unsuru üzere meselelerine da dikkati çekerek, “Damızlıkta Bakanlığın Anadolu T isimli bir yerli ırk çalışması var lakin şu anda gereksinimimizin yüzde 1’ini bile karşılayamıyor. Bu çalışmalara başlanması çok değerli ve umut verici lakin çok yolumuz var.” değerlendirmesinde bulundu.

Veteriner Tavukçuluk Derneği Lideri Prof. Dr. Pınar Saçaklı ise bilim insanlarının alanları dışında fikir açıklamalarının sakıncalarını anlattı.

Saçaklı, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Böyle bir tavrı gelişmiş ülkelerde görmek mümkün değildir. Bizde ise ilgili ilgisiz, bazen bilim insanı olmayanlar bile uzmanlık gerektiren hususlarda görüş beyan ediyorlar. Örneğin “30 günde yetişen tavuk” diye bir mevzu daima soruluyor. Bu sürecin gerisinde büyük bir bilimsel birikim ve onlarca yıllık emek var. Öncelikle onlarca yıldır süren genetik seleksiyon çalışmalarının sonucunda çok kaliteli gen yapısına sahip bir ırk oluşturuluyor. Akabinde bu ırk hayvanlara harika etraf koşulları, sıhhat takviyesi ve beslenme sunuluyor. Alışılmış ki bunun sonucunda da inanılmaz düzgün sonuçlar elde ediliyor. Bu süreç daha da gelişecek.”

Gıda Yüksek Mühendisi Cahit Düzdemir, üreticilerin büyük bir maliyet baskısı altında bulunduğunu belirterek, “Birçok ham hususun dış kaynaklı olması ve güç maliyetlerindeki öngörülemeyen artışlar, önemli bir sorun oluşturdu. Örneğin Rusya-Ukrayna savaşı sürecinde Brezilya’dan ham husus teminine başlamıştık. Şayet, büyük bir muvaffakiyet olarak gördüğüm tahıl koridoru mutabakatı yapılmasaydı, trajik sonuçlarla yüzleşebilirdik.” tabirlerini kullandı.

İSTİB 20 Kümes Hayvanları ve Beyaz Et Ticareti Komite Lideri Ali İstek Yıldız, Türkiye’nin jeopolitik pozisyonu, lojistik ve genç nüfusu üzere avantajları hasebiyle son vakitlerde beyaz et kesiminde de yabancı sermayenin ilgisini çektiğini belirtti.

Yıldız, şunları kaydetti:

“Bu satın almalar doğaldır. Fakat, bölümdeki karlılık düşmesi hasebiyle şirketler kıymetlerinin altında satılıyorlar. Bir değerli husus da burada konuştuğumuz meseleleri sektörel sorun olarak tanımlıyoruz. Meğer protein kaynağı olarak değeri münasebetiyle bu toplantıda gündeme gelen her sorun birebir vakitte ulusal meselemizdir. Beyaz et endüstrisinin her sorunu toplumun sağlıklı beslenmesi ile ilgilidir.” (AA)